İyimser Yatırımcılar ve Karamsar Merkez Bankaları
Bu ayın en önemli gelişmeleri arasında altının 1900 $/ons seviyesini aşması, ABD ekonomisi ve yaklaşan borç tavanı krizi, Çin’in Covid ve nüfus verilerinin açıklanması ve G7‘nin Rus petrolüne uyguladığı ambargonun etkinliği yer alıyor.
Altın Fiyat Yönelimleri
Altın fiyatları bu ay 1900 $/ons‘un üzerinde seyretmeye devam ederken, sarı metal daha fazla düşüş eğilimi taraftarı olan yatırımcıların beklentilerine meydan okudu. Hem FED hem de ECB‘nin enflasyon düşene kadar faiz oranlarının artırılmaya devam edeceği ve %4-5‘in üzerinde tutulacağı yönündeki güvencelerine rağmen, yatırımcılar hala ikna olmuş değiller.
Piyasalarda genel olarak pozitif bir hava var ve daha iyimser yatırımcılar, FED‘in açıkladığı takvimden aylar önce faiz oranlarının düşürmeye başlamasını bekliyor. Bu durum, bazı yatırımcılar tarafından önümüzdeki aylar için sıfır pozitif getiri ortamının devam edeceği beklentisi öngörülmesinden ötürü, altına ciddi bir destek sağlanmakta.
Şu anda yatırımcılar 1 Şubat‘ta FED‘den %0,25‘lik bir faiz artışı bekliyor; ancak bazı yatırımcılar %0,5‘lik bir faiz artışı bekliyor. Ancak, 50 baz puanlık bir faiz artışını ile faizlerin %5‘e çıkması bile %5,7 olan ABD çekirdek TÜFE‘sini geçemeyecek ve ABD’de çekirdek enflasyon önümüzdeki ay da benzer bir seviyede kalacağı tahmin ediliyor. Görünen o ki sarı metal henüz parlamaya devam edecek.
ABD Ekonomisi ve Borç Tavanı İkilemi
Amerikan Hükümetin Kongre tarafından borçlanmasına izin verilen azami miktara ulaşacağı tahmin edildiğinden, ABD bir kez daha Borç Tavanı kriziyle karşı karşıya. Normalde Temsilciler Meclisi, temerrüdü önlemek için tarihsel olarak sembolik olan tavanı yükseltirdi. Ancak Cumhuriyetçilerin Meclis‘te yönetimi ele geçirmesiyle birlikte Biden yönetimi, teknik bir temerrüt nedeniyle ülkeyi ekonomik kargaşaya sürüklememek için onların ağır harcama kesintileri taleplerini kabul etmek zorunda kalacak.
Borç tavanı şu anda 31.4 milyar dolarda ve Janet Yellen‘e göre ABD‘ye bir milyar dolardan fazla maliyeti olacağı tahmin edilen özel tedbirlerle Haziran ayına kadar sürdürülebilir. En kötü senaryo ise, siyasi olarak bölünmüş iki tarafın bu son tarihe kadar anlaşamaması halinde, ABD‘nin tarihte ilk kez suni bile olsa bir temerrüde düşme riskiyle karşı karşıya kalacağıdır.
Kaynak: BBC
Çin‘in Nüfus ve Covid Krizleri
Bu ay Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından 1961‘den bu yana ilk kez Çin‘in nüfusunun 850.000 azaldığı bildirildi. Tek çocuk politikasının 2015 yılında kaldırılması durumu düzeltmedi ve Covid‘in kesinlikle bu durumu olumsuz etkiledi. Projeksiyonlara göre Çin nüfusun azalmaya devam etmesi ve 2050 yılına kadar 100 milyon azalması beklenmektedir.
Bu durum, Çin‘in işgücünün daha da sert bir gerileme sürecine girdiğinin ciddi bir göstergesidir. Bu düşüşün etkileri önümüzdeki yıllarda ciddi bir şekilde hissedilecek ve ülkenin ucuz, genç ve tükenmez işgücüyle dünyanın fabrikası olarak mevcut statüsünü tehdit edecektir. Hızlı düşüşün Çin‘in çalışma çağındaki nüfusunu bu yüzyılın ortalarına kadar yaklaşık 1 milyardan sadece 700 milyona indireceği tahmin ediliyor.
Çin Yeni Ay Yılı yaklaşırken, Covid salgının Wuhan‘da başlamasından bu yana ilk kez ülke genelinde yapılan tahmini 2 milyar yolculukla birlikte ülkedeki Covid vakalarının hızla artması bekleniyor. Ülkenin kırılgan sağlık sistemi, özellikle kırsal alanların tehdit altına girmesiyle daha da baskı altına girdi. Sağlık durumu kontrolden çıkarsa, Çin ekonomisi üzerinde anlamlı bir etki görmemiz muhtemeldir.
Kaynak: The Conversation
Rus Petrolüne G7 Fiyat Sınırı
G7 ve AB geçen yıl Aralık ayında Rus petrolüne 60 dolarlık bir tavan fiyat getirdiğinde çoğu ekonomist ve analist bunun etkinliğine şüpheyle yaklaşmıştı. Ancak aradan iki ay geçtikten sonra Rus petrolü şu anda belirlenen tavan fiyatın bile altında işlem görüyor. Bunun beklentilerin aksine etkili olmasının nedeni, tüm gemiler için bir zorunluluk olan nakliye sigortasının bütün dünyada neredeyse tamamının yeni kurallara uymak zorunda olan ABD ve Avrupalı firmalar tarafından sağlanmasıdır.
Fiyatların tavan fiyatın altına düşmesinin bir nedeni de Rus petrolünün ithal edilmesini için gerekli evrak ve dokümantasyonun önemli ölçüde artması ve böylece daha da zor hale gelmiş olmasıdır. Hatta bu durum boğazlarda tanker kuyruğunun olmasına bile neden oldu. AB‘nin tüm Rus ham petrol ithalatını yasakladığını ve hem G7 fiyat sınırı hem de ambargonun birleşiminin Rus petrolünün ciddi şekilde zarar görmesine neden olduğunu vurgulamak gerek.
Buna ek olarak, Rus Ural ve Kuzey Denizi Brent petrollerinin iskontosu, ki bu sonuncusu petrolün uluslararası ölçü birimidir, Ukrayna‘daki savaşın başlamasından bu yana önemli ölçüde artmıştır ve şu anda 35-40 dolar seviyesindedir. Kiev Ekonomi Okuluna göre geçen yıl bu indirimler Kremlin‘i planlanan gelirinin %12‘sine denk gelen tahmini 50 milyar dolardan mahrum bıraktı.
Bu da Rusya‘nın elini ve silahlı kuvvetlerinin finansmanını daha da zayıflattı. Son olarak, bir Ural petrol varilini çıkarmanın ortalama maliyetinin 40 dolar civarında olduğunu ve bunun altındaki herhangi bir fiyatın Rusya‘nın petrolünü yurtdışına satarken net bir zarar kaydedeceği anlamına geldiğini belirtmek de gerekli. Bazı yatırımcılar tarafından hidrokarbon fiyatlarının daha da düşeceği tahmin edilirken, dünya ekonomisinin de yaklaşık 1/3‘ünün bu yıl içinde resesyona girmesi bekleniyor. Rusya‘nın ekonomik durumu en hafif tabirle sıkıntılı.
Kaynak: The Financial Times
Ek Kısa Haberler:
Güney Afrika, ülkenin tekel konumundaki devlete ait enerji şirketi Eskom‘un talebi karşılayamaması nedeniyle istikrarlı bir elektrik arzı sağlamakta zorlanmaya devam ediyor. Yük atma adı verilen ve her gün farklı bölgelerde 10 saate kadar elektriğin kesildiği son derece yıkıcı bir işlem uygulanıyor. Bu uygulama, dükkanlardan büyük altın madenlerine kadar her şeyi etkiliyor ve altın çıkarma maliyetleri kısmen bu uygulama nedeniyle artıyor.
Ukrayna bu ay İçişleri Bakanı ve 13 diğer bakanlık çalışanını kaybetmenin yasını tuttu. Grubu taşıyan helikopterin olumsuz hava koşulları nedeniyle bir anaokuluna düşmesi ne yazık ki başka ölümlere de neden oldu.